Kamyoncu Olduğu İçin

Birlikte oturma odasına geçip en sevdiğimiz filmlerden birini seçtik. Film izlerken bir yandan da patlamış mısır yedik ve eski günlerden konuştuk. Film bittiğinde, Emre birden, “Bu akşamı unutulmaz kılmalıyız,” dedi.
Ben de merakla, “Ne yapmayı öneriyorsun?” diye sordum. Emre, “Hadi, küçük bir macera yaşayalım. Gece yürüyüşüne çıkalım ve yıldızları izleyelim,” dedi.
Bu fikir hoşuma gitti. Hemen hazırlandık ve dışarı çıktık. Şehrin ışıklarından uzakta, yıldızların altında yürümek gerçekten büyüleyiciydi. Doğanın sessizliği ve gökyüzünün güzelliği içinde kaybolduk.
Yürüyüş sırasında Emre ile hayat üzerine derin sohbetler yaptık. Bu anlar, dostluğumuzun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Gece ilerlerken, yıldızların altında birlikte oturduk ve anın tadını çıkardık.
Eve döndüğümüzde ikimiz de bu geceyi unutulmaz kılmanın mutluluğuyla doluyduk. Emre bana dönüp, “Bu gece için teşekkür ederim, Asuman. Gerçekten harikaydı,” dedi.
Ben de gülümseyerek, “Evet, gerçekten de öyleydi. Bazen küçük maceralar hayatımıza büyük anlamlar katar,” diye cevap verdim.
Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.